İdari Yargı

İdari Yargı

İdari yargı, idarenin her türlü eylem ve işleminin şekil bakımından dava edilebilmesini ifade eden hukuk dalıdır. İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olması Anayasa’mızın 125. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu noktada idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı İdare ve Vergi Mahkemeleri ile bazı hallerde Danıştay’a dava açılabilmektedir. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda gösterilen usullere tabidir. Buna göre, idarenin işlemlerine karşı tam yargı ve iptal davası açılabileceği gibi idarenin eylemlerine karşı da tam yargı davası açılabilmektedir.

İdarenin işlemlerine karşı açılan iptal davalarında İdare ve Vergi Mahkemeleri idarenin tesis etmiş olduğu işlemi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargılayıp bu beş unsurdan bir tanesinde hukuka aykırılık görmesi halinde ilgili işlemin iptaline, aksi halde davacının davasının reddine karar vereceklerdir. Başka bir deyişle İdare ve Vergi Mahkemeleri, idarenin işlemlerini sadece şekil yönünden denetleyebilecek olup adı sayılan mahkemelerin yerindelik denetimi yapma yetkisi bulunmamaktadır.

İdari yargıda idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı dava açılabilmekle birlikte en çok görülen bazı dava tiplerine; kamulaştırma ile ilgili davalar, memurların atama ve disiplin cezalarıyla ilgili davalar, idarenin sebep olduğu maddi zararlarla ilgili tam yargı davaları, imar planlama yıkım ve ruhsata ilişkin davalar, idari sözleşmelerden kaynaklanan davaları örnek gösterebiliriz. Detaylı bilgi için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.