Vefat Sonrası Mirasçıların Yapması Gereken İşlemler: Hukukumuzda Miras Süreci

  • Anasayfa
  • Makaleler
  • Vefat Sonrası Mirasçıların Yapması Gereken İşlemler: Hukukumuzda Miras Süreci

Vefat Sonrası Mirasçıların Yapması Gereken İşlemler: Hukukumuzda Miras Süreci

Vefat Sonrası Mirasçıların Yapması Gereken İşlemler: Hukukumuzda Miras Süreci

Vefat, bir kişinin dünyevi ve hukuki varlığının sona ermesiyle birlikte miras hukukuna ilişkin bir dizi süreci başlatır. Türk Borçlar Kanunu (TBK), Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili diğer mevzuatlar çerçevesinde, mirasçıların bu süreçte izlemesi gereken adımlar açıkça düzenlenmiştir. Bu yazımızda, vefat sonrası mirasçıların yapması gereken işlemler, hukukumuza uygun bir şekilde, adım adım ve hukuki bir perspektifle ele alınacaktır. Amacımız, mirasçıların hak ve yükümlülüklerini doğru bir şekilde anlamalarını sağlayarak, bu hassas süreçte karşılaşabilecekleri hukuki sorunları en aza indirmektir.

 

1. Vefatın Belgelendirilmesi ve İlk İşlemler

Vefatın gerçekleşmesiyle birlikte mirasçılar için ilk adım, vefatın resmi olarak belgelenmesidir. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 575. maddesi uyarınca, miras, murisin (vefat eden kişinin) ölümüyle açılır. Bu nedenle, vefatın resmi kayıtlara geçirilmesi büyük önem taşır.

Ölüm Belgesi Alınması:(1) Ölüm resmî sağlık kurumlarında gerçekleşmiş veya cenaze resmî sağlık kurumuna getirilmiş ise, ölüm belgesi sağlık kurumunca düzenlenir ve kurumun müdür veya baştabibi tarafından tasdik edilir.

(2) Ölüm, özel sağlık kuruluşlarında gerçekleşmiş ise, ölüme sebep olan hastalık esnasında tedavi eden tabibin verdiği ölüm belgesi varsa bu belge belediye tabibi, yoksa toplum sağlığı merkezi hekimi veya aile hekimi tarafından tasdik edilmek şartıyla geçerli olur. Tasdik işlemi elektronik ortamda da yapılabilir.

(3) Ölümün sağlık kurumları dışında gerçekleşmesi durumunda ölüm belgesi cenazenin bulunduğu yerdeki belediye tabibi tarafından, belediye tabibi bulunmayan yerlerde toplum sağlığı merkezi hekimi yoksa aile hekimi tarafından, bunların bulunmaması halinde ise ölüm belgesi düzenleme yetkilisi tarafından verilir.

(4) Ölüm belgesi düzenleme yetkilisi bulunmayan veya makul sürede ulaşılamadığı yerlerde ise bu belge jandarma karakol komutanları veya köy muhtarları tarafından verilir. Mesai saatleri dışında verilecek olan ölüm belgelerinin düzenlenmesi işi ilçe bazında, belediye tabibi, toplum sağlığı merkezi hekimi ve aile hekimlerinin dahil olduğu nöbet sistemi ile verilir. Bu nöbet listesi toplum sağlığı merkezlerince oluşturulur, mahalli mülki amir tarafından onaylanır. Nöbet listesi oluşturulurken coğrafi şartlar göz önünde bulundurularak ilçeler birleştirilebilir. Mesai saatleri dışında ölüm belgesi düzenlenmesine ilişkin nöbet, adli hizmet nöbetleri ile birlikte verilebilir. 112 acil sağlık istasyonu görevlileri vakaya gittiklerinde ölüm gerçekleşmiş ise doğrudan ölüm belgesi düzenleyebilir. Bu nöbet uygulamasında ihtiyaç duyulan lojistik hizmetler halk sağlığı müdürlüklerince verilir.

(5) Ölüm belgesi düzenlenirken cenazenin kimliğine ilişkin gerekli inceleme ve araştırma yapılır. Bu kapsamda cenaze yakınlarından ölen kişiye ait nüfus cüzdanı/kimlik kartı aslını ölüm belgesini düzenleyen yetkililere göstermeleri istenir. Ölen kişinin nüfus cüzdanı/kimlik kartının bulunamaması durumunda ölen kişinin yakınlarından ölen kişinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasının yazılı beyanı istenir. Ölen kişinin yakınlarından ölen kişinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasının yazılı beyanı dışında nüfus kayıt örneği veya kimlik bilgilerine ilişkin başkaca bir belge istenmez.

(6) Ölüm belgesi elektronik ortamda doldurulur. Ancak teknik sebeplerle kâğıt ortamında doldurulanlar beş iş günü içerisinde elektronik ortama aktarılır. (kaynakça: https://www.nvi.gov.tr/olum-islemleri)

Cenaze İşlemleri: Cenaze işlemleri, genellikle belediyeler veya ilgili defin hizmetleri tarafından yürütülür.

Hukuki Not: Vefatın resmi kayıtlara geçirilmesi, mirasın açılması için zorunlu bir adımdır. TMK m. 576’ya göre, mirasın açılması, murisin son yerleşim yerinde gerçekleşir. Bu yer, mirasla ilgili işlemlerin yapılacağı yetkili mahkemeyi belirler.

 

2. Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi) Alınması

Mirasçıların, miras üzerindeki haklarını resmi olarak kullanabilmeleri için öncelikle veraset ilamı (mirascılık belgesi) almaları gerekir. TMK m. 598 uyarınca, mirasçılar, miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılık sıfatlarını bu belgeyle ispat ederler.

Sulh Hukuk Mahkemesinden Veraset İlamı Alınması: Mirasçılar, murisin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak veraset ilamı talebinde bulunabilir. Bu başvuru için gerekli belgeler şunlardır:

Murisin ölüm belgesi,

Vukuatlı nüfus kayıt örneği,

Mirasçıların kimlik belgeleri. Mahkeme, mirasçıların kimler olduğunu ve miras paylarını belirleyerek veraset ilamını düzenler. Bu süreç, genellikle 1-2 ay sürebilir.

Noterden Veraset İlamı Alınması: 2011 yılında yapılan değişiklikle, noterler de veraset ilamı düzenleme yetkisine sahiptir (Noterlik Kanunu m. 71/A). Noterlikten veraset ilamı alınması, mahkemeye göre daha hızlı bir yöntemdir ve genellikle birkaç gün içinde tamamlanır. Ancak, mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa veya mirasçılık sıfatı tartışmalıysa, noter bu belgeyi düzenlemekten kaçınabilir ve tarafları mahkemeye yönlendirebilir.

Hukuki Not: Veraset ilamı alındıktan sonra mirasçılar, miras paylarını resmi olarak talep edebilir. Ancak, mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa, bu belge yalnızca mirasçılık sıfatını belirler; paylaşım için dava açılması  gerekebilir.

 

3. Mirasın Reddi Süresi

Miras, yalnızca hak değil, aynı zamanda borçları da içerir. TMK m. 605 uyarınca, mirasçılar, murisin borçlarından dolayı kendi malvarlıklarıyla sorumlu olabilir. Bu nedenle, mirasın reddi hakkı, mirasçıların korunması için önemli bir hukuki mekanizmadır.

Mirasın Reddi Süresi: TMK m. 606’ya göre, mirasçılar, mirası reddetmek için 3 ay içinde beyanda bulunmalıdır. Bu süre, miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren başlar.

Reddi Miras Beyanı: Mirasın reddi, murisin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yazılı veya sözlü olarak beyan edilir. Bu beyan, kayıtsız ve şartsız olmalıdır (TMK m. 609). Reddi miras, mirasçının tüm miras üzerindeki haklarından feragat etmesi anlamına gelir.

Mirasın Hükmen Reddi: TMK m. 605/2 uyarınca, miras bırakanın ödeme güçlüğü içinde olduğu açıkça biliniyorsa ve mirasçı bu durumu öğrendiğinde mirası reddetmişse, miras hükmen reddedilmiş sayılır. Bu durumda, mirasçı, miras bırakanın borçlarından sorumlu tutulmaz.

Hukuki Not: Mirasın reddi, mirasçının kişisel malvarlığını korumasını sağlar. Ancak, mirasın reddi beyanından sonra mirasçılar, miras üzerinde herhangi bir hak iddia edemez.

 

4. Tapu İşlemleri ve Miras Paylaşımı

Miras bırakanın taşınmazları varsa, mirasçılar, veraset ilamı ile birlikte tapu müdürlüklerine başvurarak miras paylarını tescil ettirebilir.

Tapu Siciline Kayıt: Veraset ilamı ile mirasçılar, murisin adına kayıtlı taşınmazların miras paylarına göre kendilerine tescilini talep edebilir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün uygulamaları uyarınca, bu işlem için mirasçılar arasında anlaşma şartı aranmaz; her mirasçı kendi payını tescil ettirebilir.

Mirasın Paylaşımı: Mirasçılar arasında taşınmazların paylaşımı konusunda anlaşma sağlanamazsa, TMK m. 642 uyarınca izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası açılabilir. Bu dava, Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülür ve taşınmazın satışı veya aynen taksimi ile ortaklık sona erdirilir.

Hukuki Not: Tapu işlemleri sırasında mirasçılar, veraset ilamı ile birlikte tapu müdürlüğüne başvurmalıdır. Eğer miras bırakanın borçları varsa, bu borçlar tapu devri öncesinde dikkate alınmalıdır.

 

5. Banka ve Diğer Malvarlığı İşlemleri

Miras bırakanın banka hesapları, araçları veya diğer malvarlıkları varsa, mirasçılar bu varlıklara erişim için aşağıdaki adımları izlemelidir:

Banka Hesapları: Veraset ilamı ile mirasçılar, murisin banka hesaplarına erişim sağlayabilir. Bankalar, genellikle miras paylarına göre hesapların paylaşımını yapar. Ancak, murisin borçları varsa, bu borçlar banka hesaplarından tahsil edilebilir.

Araç ve Diğer Varlıklar: Murisin adına kayıtlı araçlar, noter aracılığıyla mirasçılar adına tescil edilir. Diğer taşınır varlıklar (örneğin, mücevher, sanat eseri) için mirasçılar arasında anlaşma sağlanması gerekir.

Hukuki Not: Banka hesapları veya diğer varlıklar üzerinde mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkarsa, bu konuda da Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulabilir.

 

Sonuç

Vefat sonrası miras süreci, hem duygusal hem de hukuki açıdan hassas bir dönemdir. Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat, mirasçıların haklarını korumak ve süreci düzenli bir şekilde yürütmek için açık düzenlemeler içermektedir. Mirasçılar, öncelikle vefatın resmi olarak belgelenmesini sağlamalı, ardından veraset ilamı alarak mirasçılık sıfatlarını resmiyete kavuşturmalıdır. Mirasın reddi süresi, miras bırakanın borçlarından korunmak için kritik bir öneme sahiptir. Tapu işlemleri ve diğer malvarlığı devirleri ise, veraset ilamı ile hızlı bir şekilde tamamlanabilir.

Bu süreçte, mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması halinde, Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak dava açılması gerekebilir. Ayrıca, miras bırakanın borçlarının mirasçıların malvarlığına etkisini önlemek için reddi miras seçeneği dikkatlice değerlendirilmelidir. Miras hukukunun karmaşık yapısı nedeniyle, bu süreçte uzman bir miras hukuku avukatından destek alınması, mirasçıların hak kayıplarını önlemek adına büyük önem taşır.

Bu yazı, bilgilendirme amaçlı olup, spesifik durumlar için bir avukata danışılması önerilir. Daha fazla bilgi veya hukuki destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.